Türkiye'nin büyük önem verdiği Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) üç önemli üyesinin, Kıbrıs’ta Rum kesimi ile diplomatik ilişki tesis edip büyükelçi ataması, Kıbrıs politikasını etkileyecek önemli bir adım olarak tartışma yarattı.

Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan, Avrupa Birliği (AB) ile 4 Nisan'da gerçekleştirdikleri zirvede, yalnızca Türkiye'nin tanıdığı "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti"nin kurulmasını kınayan ve devletlere tanımama çağrısı yapan BM Güvenlik Konseyi'nin 541 ve 550 sayılı kararlarına da bağlı kalacaklarını açıkladı.

Kırgızistan ve Tacikistan da 541 ve 550 sayılı kararlara bağlılıklarını bildirip KKTC ilanını “uluslararası hukuka aykırı ayrılıkçı bir eylem” olarak niteledi.

KKTC’nin tanınması noktasında adım atması beklenen Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın Rum yönetimini tanıyan adımlar atması tepki çekti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Dış Politika Koordinatörü Prof. Dr. İlhan Uzgel, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın KKTC konusunda sessizliğine dikkat çekerek, “İlk seçimden sonra biz Kıbrıs meselesini çözeceğiz” dedi.

“Sayın Hakan Fidan bu sessizlik neden?” diyerek Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a seslenen CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Uzgel “Biz, Kıbrıslı Türklerin varlık mücadelesi için Amerika’yı karşısına almaktan çekinmeyen Bülent Ecevit’in geleneğinden geliyoruz. Bugün de yarın da Kıbrıslı Türklerin özne olma mücadelesinin yanında olacağız. Siz, Kıbrıs tarihinin büyük lideri Rauf Denktaş’ı tasfiye etmeye çalışan bir gelenekten geliyorsunuz” açıklamasını yaptı.

CHP Dış Politika Koordinatörü Prof. Dr. İlhan Uzgel’in açıklaması şöyle:

“Sayın Hakan Fidan bu sessizlik neden?

Mesele ‘hamaset’ olduğunda varsınız. Mesele, Türk cumhuriyetlerinin Türkiye’yi Kıbrıs’ta ‘işgalci’likle suçlaması olduğunda ortalıkta yoksunuz.

Mesele, Kıbrıs Türk toplumuna ayar vermek olduğunda varsınız. Mesele, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yalnızlaştırılması olduğunda ortalıkta yoksunuz.

Mesele, Avrupa'nın bekçiliğini üstlenmek olduğunda varsınız. Mesele, AB’ye karşı Kıbrıslı Türklerin hukukunu savunmak olduğunda ortalıkta yoksunuz.

Biz, Kıbrıslı Türklerin varlık mücadelesi için Amerika’yı karşısına almaktan çekinmeyen Bülent Ecevit’in geleneğinden geliyoruz. Bugün de yarın da Kıbrıslı Türklerin özne olma mücadelesinin yanında olacağız. Siz, Kıbrıs tarihinin büyük lideri Rauf Denktaş’ı tasfiye etmeye çalışan bir gelenekten geliyorsunuz.

Gelecek seçimlere kadar siz sessiz kalmaya devam edeceksiniz. İlk seçimden sonra biz Kıbrıs meselesini çözeceğiz.”