Cumhurbaşkanlığı seçim anketine göre Tufan Erhürman önde

Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi (CMIRS) tarafından Aralık 2024'te 500 kişi ile yüz yüze yapılan anket sonuçlarına göre, Kıbrıslı Türklerin siyasi güven, sosyal güven, bireysel özgüven ve mutluluk algısını ölçmekte ve bu oranların zaman içerisinde birbiriyle ilişkisi yanında yaşanan gelişmelerden etkilenme şekli gözlemlendi.

ANKET ŞÖYLE:

CMIRS ARALIK 2024- BÖLÜM 1
Bu çalışma Aralık 2024 döneminde 500 kişi ile yüz yüze anket şeklinde yürütülmüş olup Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi (CMIRS)’ün her 3 ayda bir düzenli olarak gerçekleştirdiği çalışmanın devamıdır.  CMIRS olarak her üç ayda bir düzenli olarak Kıbrıslı Türklerin siyasi güven, sosyal güven, bireysel özgüven ve mutluluk algısını ölçmekte ve bu oranların zaman içerisinde birbiriyle ilişkisi yanında yaşadığımız gelişmelerden ne şekilde etkilendiğini de gözlemlemekteyiz.  
Aralık 2024 anket sonuçları 3 bölümde yayınlanacaktır.  
Mine Yücel yorum:
Ülkede işlerin doğru yönde gittiğini düşünenlerin oranı sadece 14.91%dir.  Benzer bir şekilde ülkede alınan kararlar üzerinde etkili olabildiğini düşünenlerin oranı da sadece 13.62%dır.  Benzer oranları hükümete güven ve memnuniyet başlıklarında da görmekteyiz.  Hükümete güvendiğini belirtenlerin oranı 11.4% iken hükümetten memnun olduklarını belirtenlerin oranı ise 14.6%dır.  Ayrıca adaletsizliğin, partizanlığın, yolsuzluğun ve rüşvetin yaygın olduğunu düşünen büyük bir çoğunluk vardır.  Bu sonuçlar bize ülkede yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç olduğunu göstermektedir.  Rousseau’ya göre ‘halkların yozlaşmalarının nedeni büyük ölçüde kurumlarından’ kaynaklanmaktadır.  
Özellikle Kıbrıs Sorunu gibi büyük bir belirsizlik yaşanmaya devam ederken, adalet eksikliği, yolsuzluk, partizanlık gibi vatandaşların ‘ülkede herkesin eşit olmadığı’ inancını pekiştiren uygulamalar yanında, ülkeyi yönetenlerin hesap verebilir olmadığı inancı toplumun kendi geleceğine dair söz sahibi olma duygusunu elinden almakta, artan bir şekilde ‘kendini etkisiz hissetme’ duyguları da toplum içerisinde giderek yaygınlaşmaktadır.  
Bu da bize çaresiz, mutsuz ve umutsuz bir toplum resmi çizmektedir.  Bu sonucu destekler şekilde ankete katılanların 58%i son bir hafta içerisinde sıkça endişeli, 45.8%i son bir hafta içerisinde sıkça öfkeli, 35.8%i son bir hafta içerisinde sıkça çaresiz ve 25.5%i son bir hafta içerisinde sıkça depresif hissettiğini belirtmiştir.  
Son dönemlerde sıkça dile getirmiş olduğum gibi, ülkede ciddi bir yönetim sorunu mevcuttur.  Ülke siyaseti ve kurumlarının yeniden hukukun üstünlüğü ve adalet ilkeleri ile yapılandırılmasına ihtiyaç vardır.  Siyasetin yeniden toplum çıkarları için yapılması, yaratılan enkazın ortadan kaldırılıp adalet duygusunun yeniden yerleştirilmesi gerekmektedir.  
Geçen dönem yayınladığımız yorumlarda da belirttiğimiz gibi sürdürülebilir olmayan bu durumdan çıkılacaksa bu ancak toplumsal fayda ve adalet vizyonuyla çıkılacaktır.  Bunun için de toplumun kaygılarını ciddiye alacak, vizyon sahibi bir liderliğe ihtiyaç vardır. 

Genel Sonuçlar
Ankete katılanların 83.2%si ülkede işlerin yanlış yönde gittiğini düşünmektedir. 

 Ülkede işlerin doğru yönde gittiğini düşünenlerin oranı sadece 14.9%dur. 

Ülkenin En Önemli Sorunu  Katılımcılara göre ülkenin en önemli sorunları sırasıyla  ⦁ Ekonomik sorunlar,  ⦁ Kıbrıs Sorunu ⦁ Sağlık Sistemi ⦁ Altyapı (Elektrik Sorunu)  ⦁ Yeteneksiz/beceriksiz siyasi liderler ⦁ Düşük Maaşlar ⦁ Yolsuzluk’tur.      Son dönemlerde gördüğümüz gibi ekonomik sorunlar toplumun en önemli sorunu olarak öne çıkmaya devam etmiştir. Kıbrıs Sorunu bu dönemde de 2. en önemli sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.  Bu dönemde elektrik sorunu önem sırasında sağlık sisteminden sonra 4. sırada yer almıştır.  Yeteneksiz/beceriksiz liderler, düşük maaşlar ve yolsuzluk da en önemli sorunlar arasında kendilerine yer bulmuşlardır.     Son dönemlerde sıkça gördüğümüz gibi ekonomik ve yönetsel sorunlar ön plana çıkmakta, bunların yanında da Kıbrıs Sorunu önemini korumaktadır.  Yönetim kaynaklı sorunlardan bunalan toplumun Kıbrıs Sorununun çözümünü kendine bir çıkış yolu olarak görmesi, buna karşılık Kıbrıs Sorununun çözümüyle ilgili görüşmelerde herhangi bir gelişmenin de olmaması toplumun çıkmazını daha da artırmaktadır.   Güneşi bol bir adada yaşarken hala daha elektrik sorunu yaşıyor olmak ve bu sorunun toplumun en önemli sorunları arasında yer alması da oldukça düşündürücüdür ve ülkede yaşam kalitesini olumsuz olarak etkileyen etkenlerden bir tanesidir.    Mutluluk Ayrıca ankete katılanların 58%i son bir hafta içerisinde sıkça endişeli,  45.8%i son bir hafta içerisinde sıkça öfkeli,  35.8%i son bir hafta içerisinde sıkça çaresiz, ve  25.5%i son bir hafta içerisinde sıkça depresif hissettiğini belirtmiştir.    

Bu dönemde sosyal güven puanı 3.14 olmuştur. Toplumda sosyal güvenin düşük olması hem demokrasi hem de toplumun geleceği adına oldukça düşündürücü bir durumdur.  

Yaşanabilirlik Puanı: 10 üzerinden 5.82
Ülkenin yaşanabilirlik puanı bu dönemde 5. 82 olmuştur. 

Kurumlara Güven: Toplumun en çok güven duyduğu 3 kurum sırasıyla yargı, polis ve ombudsman olmuştur. En az güven duyulan kurumlar ise aşağıdaki gibidir:   ⦁ Hükümet ⦁ Siyasi Partiler ⦁ Meclis ⦁ Medya ⦁ Sendikalar ⦁ Cumhurbaşkanlığı

 

 

En çok memnun olunan kurumlar sırasıyla:  ⦁ Yargı ⦁ Polis ⦁ Ombudsman’dır.     En az memnun olunan kurumlar sırasıyla:  ⦁ Hükümet ⦁ Meclis ⦁ Cumhurbaşkanlığı’dır. 

 


EK SORULAR
Ankete katılanların sadece 13.62%si ülkede alınan kararlarda söz sahibi olduğunu düşünmektedir. Bu oran Mart 2024 anketinde 25% idi.  
Demokrasi olduğunu iddia eden ülkelerde vatandaşların sadece 13.62%sinin ülkede alınan kararlara etki edebildiğini düşünüyor olması ise oldukça düşündürücüdür.   

 

Ankete katılanların 83.17%si ülkede adaletsizliğin yaygın olduğunu düşünmektedir.  Bu oran Mart 2024 anketinde 80.20% idi. 

 

Ankete katılanların 89.78%i ülkede partizanlığın yaygın olduğunu düşünmektedir.  Bu oran Mart 2024 anketinde 86% idi. 

 

Ankete katılanların 78.56%sı ülkede yolsuzluğun yaygın olduğunu düşünmektedir.  Bu oran Mart 2024 anketinde 90.6% idi.  

 

Ankete katılanların 73.95%i ülkede rüşvetin yaygın olduğunu düşünmektedir.  Bu oran Mart 2024 anketinde 82.4% idi.  

Kuzey Kıbrıs Demokrasi ve İyi Yönetim Barometresi
Mart 2023’ten itibaren 5 dönemdir Kuzey Kıbrıs’ta demokrasinin işleyişini çok daha detaylı bir şekilde yansıtmaya yarayacak bir Demokrasi ve İyi Yönetim Barometresini hayata geçirmiş bulunmaktayız. Buna göre Kuzey Kıbrıs Demokrasi ve İyi Yönetim Barometresi, demokrasilerde olması beklenen ve dünyada kullanılan birçok demokrasi endeksinde bulunan başlıklar dikkate alınarak düzenlenmiş, ankete katılanlardan her başlıkta KKTC’ye 10 üzerinden puan vermeleri istenerek oluşturulmuştur. 
Kuzey Kıbrıs Demokrasi ve İyi Yönetim Barometresi aşağıdaki başlıkları kapsamaktadır ve ankete katılanların verdikleri puanlar da aşağıda verilmektedir.  

 

Demokrasi ve İyi Yönetim Barometresi ülkede yeni bir siyaset oluşturmada bir ışık tutması düşünülerek oluşturulmuştur.  Dikkat çeken en önemli sonuç her dönemde de karne ortalamasının 5’in altında olmasıdır.   Bu dönemde bizleri yönetenlerin hesap verebilirliği konusunun en düşük puan verilen konu olarak öne çıkması ve sağlık başlığının da 10 üzerinden 3’ün altında puan alması dikkat çekicidir.   Bu barometreye göre en düşük puan alan başlıklar sırasıyla:  ⦁ Bizleri yönetenlerin hesap verebilirliği ⦁ Sağlık ⦁ Gelir Dağılımında Adalet ⦁ Çevre Koruma ⦁ Ayrımcılığa uğramadan yaşama ⦁ Eğitim ve  ⦁ Devlet yönetiminde alınan kararların şeffaf olmasıdır.        

CMIRS ARALIK 2024- BÖLÜM 2
Bu çalışma Aralık 2024 döneminde 500 kişi ile yüz yüze anket şeklinde yürütülmüş olup Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi (CMIRS)’ün her 3 ayda bir düzenli olarak gerçekleştirdiği çalışmanın devamıdır.  CMIRS olarak her üç ayda bir düzenli olarak Kıbrıslı Türklerin siyasi güven, sosyal güven, bireysel özgüven ve mutluluk algısını ölçmekte ve bu oranların zaman içerisinde birbiriyle ilişkisi yanında yaşadığımız gelişmelerden ne şekilde etkilendiğini de gözlemlemekteyiz.  
Mine Yücel yorum:
Araştırmanın ilk bölümünde yayınladığımız sonuçlar toplumun en önemli sorununun ekonomi olduğunu, toplumunsa mutsuz, çaresiz ve endişeli bir toplum olduğunu göstermekte idi.  Bu bölümde ekonomik kaygıları inceledik ve benzer sonuçlarla karşılaştık.  Unutmamak gerekir ki bireysel ekonomik kaygıların kişilerde tükenmişliğe yol açtığına dair birçok çalışma mevcut olup bunu toplumlar için genellemek de mümkündür.  Bu da aslında siyasetin etkisi yanında ve hatta ondan daha önemli olarak ekonominin toplumun ruh halini ciddi şekilde etkilemekte olduğunu ortaya koymaktadır.  
Ülkede ekonominin gidişatıyla ilgili beklentiler oldukça kötümserdir.  Şöyle ki, kendi ekonomik durumunun 2 sene içerisinde daha iyi olacağını düşünenlerin oranı 14.98% iken ülkenin ekonomik durumunun 2 sene içerisinde daha iyi olacağını düşünenlerin oranı ise sadece 11.23%tür. Ankete katılan her 10 kişiden yaklaşık 7si ise ciddi ekonomik kaygılar taşımaktadır.   
‘Gelir dağılımında adalet’ başlığı yine ilk bölümde yayınlamış olduğumuz Demokrasi Ve İyi Yönetim Barometresi içerisinde en düşük puan alan 3. başlık olmuştur.   
Ekonomik kaygıların yüksek olduğu, adaletsizlik duygusunun ise çok yaygın olduğu bu ortamda siyasetin yandaşlara ekonomik çıkar sağlamak üzerine kurulmuş olması da tesadüf değildir.  
Bundan dolayıdır ki artık yeni bir siyasetin tasarlanmasının zamanı gelmiştir.  Siyasetin sosyal refah ve adalet kavramları üzerine yeniden tasarlanması, bunu yaparken de ülkede kurumların güçlendirilip yolsuzluk ve rüşvetten arındırılması gerekmektedir.  Son Ekonomi Nobel ödülünü alan Daron Acemoğlu’nun tezi ülkelerde ekonomik kalkınmanın kurumların gücüne bağlı olduğunu ortaya koymaktadır.  Ülkemizde ne yazık ki birçok kurumun içi boşaltılmış, partizanca istihdamlarla etkinlikleri azaltılmıştır.  Siyasetin yandaşlara ekonomik çıkar sağlamak yerine toplumsal çıkarlar için yapılmasının zamanı gelmiştir.    


Ülkede Ekonomik Durum
58.91% 2 sene içerisinde kendi mali durumunun daha kötü olacağını düşünüyor! Ekonomik kötümserlik artışta!
Ankete katılanların 58.91%i 2 sene içerisinde kendi ekonomik durumunun daha kötü olacağını, 26.11%i ise ayni kalacağını belirtmektedir.   Sadece 14.98% oranında bir kesim kendi ekonomik durumunun gelecekte daha iyi olacağını düşünmektedir.  Eylül 2024 döneminde kötümserlerin oranı 52.6% idi.  

68.34% 2 sene içerisinde ülkenin ekonomik durumunun daha kötü olacağını düşünüyor!
Ankete katılanların 68.24%ü ülke ekonomisinin 2 sene içerisinde daha kötü olacağı, 20.44%ü ise ayni kalacağı beklentisini dile getirmiştir.  Ülke ekonomisinin 2 sene içerisinde daha iyi olacağını düşünenlerin oranı ise sadece 11.23%tür.  Geçtiğimiz dönemde kötümser olanların oranı 61.32% idi.

EKONOMİK KAYGILAR
Ankete katılanların 63.93%ü mutfak giderlerini karşılayamamak konusunda kaygılıdır. 

Ankete katılanların 72.75%i hayat standardını koruyamamak konusunda kaygılıdır. 

 

Ankete katılanların 63.92%si taksitlerini ödeyememek konusunda kaygılıdır. 

Ankete katılanların 71.35%i sağlık harcamalarını karşılayamamak konusunda kaygılıdır. 

 

CMIRS ARALIK 2024- BÖLÜM 3
Bu çalışma Aralık 2024 döneminde 500 kişi ile yüz yüze anket şeklinde yürütülmüş olup Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi (CMIRS)’ün her 3 ayda bir düzenli olarak gerçekleştirdiği çalışmanın devamıdır.  CMIRS olarak her üç ayda bir düzenli olarak Kıbrıslı Türklerin siyasi güven, sosyal güven, bireysel özgüven ve mutluluk algısını ölçmekte ve bu oranların zaman içerisinde birbiriyle ilişkisi yanında yaşadığımız gelişmelerden ne şekilde etkilendiğini de gözlemlemekteyiz.  
Mine Yücel yorum:
Çalışmalarımız uzun zamandır ülke yönetiminde ciddi bir zafiyet olduğunu göstermektedir.  Buna karşılık hemen hemen tüm anketlerde olası bir seçimde en yüksek oy alacak parti olarak UBP ortaya çıkmakta idi. Mart 2024 çalışmamızda bu durum değişmiş ve CTP uzun zaman sonra ilk kez birinci parti durumuna gelmiştir.  Ondan sonraki 3 dönemdeki anketlerimizde de durum değişmemiş, CTP birinci parti olmaya devam etmiştir. 
Fakat unutulmamalıdır k ülkede böyle bir yönetim zafiyeti varken ihtiyaç sadece bir partinin gidip yerine yeni bir partinin seçilmesi değildir.  İlk 2 bölümde yayınlamış olduğumuz sonuçlar çerçevesinde yeni bir siyaset ihtiyacı vardır.  Ülkede kurumların güçlendirilmesi, siyasetin toplumsal çıkarlar için yapılması, hukukun üstünlüğü ve adalet duygusunun yeniden yerleştirilmesi için yolsuzluk ve rüşvetin ortadan kaldırılması, ülke siyasetine dıştan yapılan müdahalelerin engellenebilmesi gibi adımlar atılmadan mevcut sorunların giderilmesi de mümkün olmayacaktır.  

 

Seçim

Bu dönemde de olası bir seçim durumunda CTP’nin birinci parti olarak çıkacağı görünmektedir.  

 

Benzer bir şekilde olası bir cumhurbaşkanlığı seçiminde, henüz adaylar belli olmamasına rağmen olası isimler arasında Sn Tufan Erhürman’ın en yakın rakibine 4%e yakın bir farkla önde olduğu görülmektedir.