DP Milletvekili Adayı Hasan Tosunoğlu: Kalkınma Bankası’nda geri dönmeyen kredi miktarı yüksek!

Zirve Kıbrıs’ta bugün ‘Gündemin Zirvesi’nde Bâlâ Kayadelen’in konuğu Demokrat Parti (DP) Lefkoşa Milletvekili Adayı Hasan Tosunoğlu’ydu. Tosunoğlu, Kayadelen’in ekonomiye, siyasete ve gündeme dair sorularını yanıtlayarak çarpıcı açıklamalarda bulundu...

Zirve Kıbrıs’ta bugün ‘Gündemin Zirvesi’nde Bâlâ Kayadelen’in konuğu Demokrat Parti (DP) Lefkoşa Milletvekili Adayı Hasan Tosunoğlu’ydu. Tosunoğlu, Kayadelen’in ekonomiye, siyasete ve gündeme dair sorularını yanıtlayarak çarpıcı açıklamalarda bulundu.    “Bankacılık mevzuatında düzenlemelere gidilmelidir”  Finans sektörü çok zor bir dönemden geçiyor.Toplum da bu dönemde çok büyük acılar içindedir. Bu yüzden yöneticilerin bankacılık sektöründe ve mevzuatında düzenlemelere gitmesi ve vatandaşı bu dönemde rahatlatması gerekir. Bu noktada Merkez Bankası’nın bankacılık sistemine kaynak aktarılması ve vatandaşa gereken faiz indiriminin bu kaynakla sağlanması gerekmektedir. Böylece hem bankaları korumuş olursunuz hem de vatandaşın yükünü azaltırsınız.    “Kalkınma Bankası’nda geri dönmeyen kredi miktarı yüksek!”  Kalkınma Bankası’nda donuk kredi miktarı yüksek. Bunları geri dönmesi için uğraş gösteriyoruz. Kalkınma Bankası Geçtiğimiz dönemde ekonıominin yüzde 75’ini oluşturan küçük ölçekli işletmelere sadece yüzde 2,2 oranında kredi verilmiştir. Bu çok düşük bir orandır.     “Küçük işletmelere ve üreticilere daha çok kredi verilecek”  Biz yeni dönemde bunu artırmak için çalışmalara başladık. Esnaf ve Sanatkarla Odası ve hayvancılarımıza da bu yıldan itibaren bu bağlamda krediler verdik ve vermeye de devam edeceğiz. Önümüzdeki günlerde de seracılarımızla ilgili kredileri vereceğiz ve ülkeye üretim bağlamında katkı yapmış olacağız.    “Navlun masraflarının artması hayat pahalılığının en önemli sebeplerinden biridir”  Pandemi dönemi bize, başta tarım olmak üzere üretimin çok önemli olduğunu gösterdi. Gelişmiş ülkelerde buna göre tedbirler alınmaya başlanmış ve üretimi artırma yoluna gitmişlerdir. Halbuki bizde bunun tam tersi yapıldı. Özellikle ülkemize giren hammade ve temel tüketim maddelerinin nakliyesinde yapılan artışlar girdileri ve pahalılığı artırmış ve vatandaşın da alım gücünü azaltmıştır. Yani Navlun masraflarının artması hayat pahalılığının en önemli sebeplerinden biridir.    “Bir kaç kişiyi zengin etmek yerine teşvikleri daha geniş alana yaymalıyız”  Teşvik sistemimizi de toplumun geneline yaymamız gerekir. Şu anda binlerce üretici varken teşvikleri sadece 5-10 kişiye verirseniz bu doğru olmaz. Dolayısıyla olan az miktardaki kaynaklarımızı daha geniş yelpazede teşviklendirmeliyiz. Bir kaç kişiyi zengin etmek yerine teşvikleri daha geniş alana yaymalıyız. Bu da cesaret ister. Siyasetçinin de ülke insanına faydalı olması gerektiğini düşünürsek bunu yapmak zorundayız.     “Siyasi partilere katkılar artırılmalıdır”  Siyasi partilerin seçimlerden sonra bir kaç iş adamına karşı elinin kolunun bağlı olmasının sebebi, siyasi partilerin kaynaklarının az olmasıdır. Devlet siyasi partilere daha çok katkı vermelidir ki, siyasilerde bağış ve katkı arama yoluna gitmesin. Her partinin alacağı dış katkılar yasalarla daha da sınırlandırılmalı ki, seçim sonrası bu sıkıntılar yaşanmasın.    “İş verenler için ucuz krediye ulaşmanın önünü açmak gerekir”  İçinde bulunduğumuz bu dönemde asgari ücret sıkıntısının yaşanması ekonomide önemli bir sorun teşkil etmektedir. Sayın başbakan ve Maliye Bakanı bu konuda bazı açıklamalar yapmış ve artıştan haberi olmadığını söylemiştir. Bu kabul edilemez çünkü, Asgari Ücret Komitesi’nde hükümetin de temsilcileri vardır. Dolayısıyla, yeni asgari ücret belli olduğu zaman iş verenlerimiz haklı olarak buna itiraz etmişlerdir. Bu işletmeler çok ciddi sıkıntılar yaşadığı için bu bağlamda iş verenlere de Ekonomi Bakanı’nın destek vermesi elzemdir. Bu da ucuz kredi ulaşımının önünü açmakla mümkündür. Mesela bir esnaf Kalkınma bankaı’na başvuruda bulunduğunda biz onlardan bir ton evrak istiyoruz. Bu da aslında bizim onlara kredi vermememiz  için yarattığımız zorluklardır. Bu engelleri kaldırmamız ve iş verenlerin ucuz krediye ulaşımını kolaylaştırmalıyız. Böylece asgari ücret de istenilen oranda artırılabilir. Bu yolla hem özel sektör çalışanları hem de iş veren kazançlı çıkmış olur.    “İnşaat sektöründeki emirnameler sürdürülebilir değildir”  Ülkede ekonomiye en hızlı katkı sağlayan sektör inşaat sektörüdür. Biz bunu da doğru yönetmiyoruz. İnşaat sektöründe bir iş insanı olarak şu tespitimi ortaya koymak isterim. Bu ülkede yıllardır emirnamelerle sürdürülebilir yapıdan uzak inşaat sektörünün doğamızı ve çevrelerimizi katletmesine göz yumduk. Bir türlü gerekli yasalar çıkmıyor, çıkamıyor. Bunu yapan inşaatçılar değildir. Bir kaç kişiye çıkar sağlamak için yapılan uygulamalardır bunlar.     “DP’nin çözemeyeceği hiç bir sorun yoktur”  Ben tüm vatandaşlarımıza saygılarımı sunmak istiyorum. Lütfen vatandaşımız sandığa gitsin ve bize DP’ye güvensinler. Çözemeyeceğimiz hiç bir sorun yoktur.