Atakom
Serena
girne belediyse
GRAND SAPHIRE

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Av. Mine Atlı'dan SOS çocuk köyünde yaşanan olaya ilişkin açıklama

GÜNCEL 01.07.2025 - 20:30, Güncelleme: 01.07.2025 - 20:30
 

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Av. Mine Atlı'dan SOS çocuk köyünde yaşanan olaya ilişkin açıklama

“BU OLAYLARDA İŞLETİLMESİ GEREKEN ADALET STANDARDI MECLİS RAFLARINDA BEKLETİLEN EV İÇİ ŞİDDET YASA TASARISI İLE AÇIK BİÇİMDE TANIMLANMIŞTIR”
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Av. Mine Atlı, SOS Çocukköyü’nde yaşandığı belirtilen “cinsel istismar” vakasına işaret ederek, tahkikat sürecinde olması gereken adalet standartlarına dikkat çekti, cezasızlığın; mağdurların güvenini sarstığına, suçluların ise cesaretlenmesine yol açtığına vurgu yaptı Atlı: Bir çocuğun bunu dile getirmesi son derece zor ve cesur bir adımdır Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Atlı, SOS Çocukköyü’nde yaşanan olayın, “çocuk koruma mekanizmalarının” işlerliğini ve etkinliğini test eden önemli bir sınav niteliğinde olduğunu vurguladı, bir çocuğun, özellikle bir kurum içerisinde maruz kaldığı cinsel şiddetle ilgili yaşadıklarını dile getirmesinin son derece zor, ancak son derece cesur bir adım olduğunu belirtti. Atlı, “Böyle bir ifşanın varlığı, söz konusu kurumun; çocuk koruma politikalarını etkili biçimde uygulandığını ve çocuğa güvenli bir alan sunduğunu gösterir” dedi. “Her çocuğun, kadının ve bireyin, aynı yüksek standartta adalete erişim hakkı vardı” Bugün görevin, emniyet makamlarında olduğuna işaret eden Atlı, bir çocuğun veya kadının cinsel şiddetle ilgili beyanının, mutlaka ciddiyetle ele alınması; hızlı, etkili ve tarafsız bir tahkikat süreciyle desteklenmesi gerektiğini ancak ne yazık ki, ülkemizde bu tür soruşturmaların kalitesinin hâlâ ilgili polis memurunun bireysel yaklaşımına ve yetkinliğine bağlı olarak değiştiğini kaydetti. Atlı, “Bu kabul edilemezdir. Her çocuğun, kadının ve bireyin, kim tarafından yürütülürse yürütülsün, aynı yüksek standartta adalete erişim hakkı vardır. Bu standart, uzun süredir Meclis raflarında bekletilen Ev İçi Şiddet Yasa Tasarısı ile açık biçimde tanımlanmıştır. Bu olay, söz konusu yasanın bir an önce yürürlüğe girmesi gerektiğini hepimize bir kez daha hatırlatmaktadır” ifadelerini kullandı. “BM verilerine göre; cinsel şiddet şikayetlerinin yalnızca yüzde 1 ila yüzde 3’ü mahkûmiyetle sonuçlanıyor” “Öte yandan, cinsel şiddet vakalarında mahkûmiyet oranları, tüm suç türleri arasında dünya genelinde en düşük olanlardandır” diyen Atlı, Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Konseyi verilerine göre, cinsel şiddet şikayetlerinin yalnızca yüzde 1 ila yüzde 3’ünün mahkûmiyetle sonuçlandığına dikkat çekti. Bu vahim tablonun, mağdurların adalet sistemine olan güvenini sarstığına ve faillerin ise cezasızlıkla cesaret bulmasına yol açtığına dikkat çeken Atlı, “Bizler Toplumcu Demokrasi Partisi olarak, çocukların cinsel şiddeti tanıyabilmeleri ve güvenli bir şekilde yardım isteyebilmeleri için eğitim almalarının zorunlu hale getirilmesi yönünde defalarca çağrıda bulunduk, girişimlerde bulunduk” dedi. “Çocukları korumak sadece bir görev değil, hepimizin insanlık sorumluluğudur” Bu olayın, bu eğitimlerin gönüllülüğe değil, zorunluluğa dayalı olarak ve sistematik biçimde verilmesinin ne kadar elzem olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Atlı, “Çocukları korumak sadece bir görev değil, hepimizin insanlık sorumluluğudur” ifadelerini kullandı. TDP Basın Bürosu
“BU OLAYLARDA İŞLETİLMESİ GEREKEN ADALET STANDARDI MECLİS RAFLARINDA BEKLETİLEN EV İÇİ ŞİDDET YASA TASARISI İLE AÇIK BİÇİMDE TANIMLANMIŞTIR”

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Av. Mine Atlı, SOS Çocukköyü’nde yaşandığı belirtilen “cinsel istismar” vakasına işaret ederek, tahkikat sürecinde olması gereken adalet standartlarına dikkat çekti, cezasızlığın; mağdurların güvenini sarstığına, suçluların ise cesaretlenmesine yol açtığına vurgu yaptı

Atlı: Bir çocuğun bunu dile getirmesi son derece zor ve cesur bir adımdır

Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Atlı, SOS Çocukköyü’nde yaşanan olayın, “çocuk koruma mekanizmalarının” işlerliğini ve etkinliğini test eden önemli bir sınav niteliğinde olduğunu vurguladı, bir çocuğun, özellikle bir kurum içerisinde maruz kaldığı cinsel şiddetle ilgili yaşadıklarını dile getirmesinin son derece zor, ancak son derece cesur bir adım olduğunu belirtti.

Atlı, “Böyle bir ifşanın varlığı, söz konusu kurumun; çocuk koruma politikalarını etkili biçimde uygulandığını ve çocuğa güvenli bir alan sunduğunu gösterir” dedi.

“Her çocuğun, kadının ve bireyin, aynı yüksek standartta adalete erişim hakkı vardı”

Bugün görevin, emniyet makamlarında olduğuna işaret eden Atlı, bir çocuğun veya kadının cinsel şiddetle ilgili beyanının, mutlaka ciddiyetle ele alınması; hızlı, etkili ve tarafsız bir tahkikat süreciyle desteklenmesi gerektiğini ancak ne yazık ki, ülkemizde bu tür soruşturmaların kalitesinin hâlâ ilgili polis memurunun bireysel yaklaşımına ve yetkinliğine bağlı olarak değiştiğini kaydetti.

Atlı, “Bu kabul edilemezdir. Her çocuğun, kadının ve bireyin, kim tarafından yürütülürse yürütülsün, aynı yüksek standartta adalete erişim hakkı vardır. Bu standart, uzun süredir Meclis raflarında bekletilen Ev İçi Şiddet Yasa Tasarısı ile açık biçimde tanımlanmıştır. Bu olay, söz konusu yasanın bir an önce yürürlüğe girmesi gerektiğini hepimize bir kez daha hatırlatmaktadır” ifadelerini kullandı.

“BM verilerine göre; cinsel şiddet şikayetlerinin yalnızca yüzde 1 ila yüzde 3’ü mahkûmiyetle sonuçlanıyor”

“Öte yandan, cinsel şiddet vakalarında mahkûmiyet oranları, tüm suç türleri arasında dünya genelinde en düşük olanlardandır” diyen Atlı, Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Konseyi verilerine göre, cinsel şiddet şikayetlerinin yalnızca yüzde 1 ila yüzde 3’ünün mahkûmiyetle sonuçlandığına dikkat çekti.

Bu vahim tablonun, mağdurların adalet sistemine olan güvenini sarstığına ve faillerin ise cezasızlıkla cesaret bulmasına yol açtığına dikkat çeken Atlı, “Bizler Toplumcu Demokrasi Partisi olarak, çocukların cinsel şiddeti tanıyabilmeleri ve güvenli bir şekilde yardım isteyebilmeleri için eğitim almalarının zorunlu hale getirilmesi yönünde defalarca çağrıda bulunduk, girişimlerde bulunduk” dedi.

“Çocukları korumak sadece bir görev değil, hepimizin insanlık sorumluluğudur”

Bu olayın, bu eğitimlerin gönüllülüğe değil, zorunluluğa dayalı olarak ve sistematik biçimde verilmesinin ne kadar elzem olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Atlı, “Çocukları korumak sadece bir görev değil, hepimizin insanlık sorumluluğudur” ifadelerini kullandı.

TDP Basın Bürosu

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zirvekibris.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.