Serdaroğlu: Önerimiz brüt 19 bin 259 TL, net 16 bin 755 TL asgari ücret

Asgari Ücret Saptama Komisyonu 2023 yılının ikinci asgari ücretini belirlemek üzere bugün toplandı.

Saat 16:30'da başlayan toplantıya tüm taraflar katıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy toplantıda yaptığı konuşmada, Ocak ayında işverene prim desteğini kabul ettiklerini ancak Türkiye’de “asrın felaketi” nedeniyle yaşanılan sıkıntılar nedeniyle bunun hayata geçirilemediğini kaydetti. Taçoy, işverenlerin bu yüzden ses çıkarmadığını söyledi.  Teşviklerin sanayici, hayvancı, çiftçi ve 10 kişiye kadar olan işyerleri dahil olacak şekilde toplam 26 bin kişiyi kapsadığını belirten Taçoy, bu desteğin devlete aylık bedelinin 21-28 milyon lira arası olduğunu ifade etti. İşçi tarafı temsilcisi Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, toplantıda yaptığı konuşmada asgari ücretin en az yüzde 42 oranında artması gerektiğini söyledi. Serdaroğlu, devletin Ocak ayında işverenlere prim desteği sözü verdiğini ancak işverenlerin o tarihten bu yana hiçbir şey yapmayıp, asgari ücretlinin açlığa mahkum olduğu sırada bu konuyu gündeme almasına tepki gösterdi. Serdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nde maaşlara yüzde 41,5 oranında artış yapıldığına dikkat çekerek KKTC’de hissedilen enflasyonun Türkiye’nin kat ve kat üzerinde olduğunu belirtti.  Serdaroğlu, “Bu yüzden yüzde 42’lik artış oranının altında konuşmak abestir."ifadelerini kullandı. Serdaroğlu, önerilerinin 19 bin 259 TL brüt, 16 bin 755 TL net asgari ücret verilmesi olduğunu söyledi. İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun, konuşmasında asgari ücretin mutlaka artacağını söyledi.   Arhun, ocak ayında belirlenen asgari ücretle ilgili çalışan kesimle anlaştıklarını, ancak devlet kanadının o dönemde işverene sosyal sigorta prim desteği vereceğini taahhüt ettiğini hatırlattı.   İşveren destek priminin rakamının belli olmadığını belirten Arhun, “Bu prim oranı belli olmadan sağlıklı bir asgari ücret miktarını nasıl belirleyeceğiz” diye sordu.  Metin Arhun, daha önce prim desteği verilmezse “katılmayabileceklerini” söylediklerini, hiçbir şekilde “katılmayacakları” şeklinde bir söylemlerinin olmadığını belirtti.